İsveçli araştırmacılar 2014’te anne obezitesinin vücut kitle indeksi (VKİ) ile artan bebek ölüm oranındaki artışla bağlantılı olduğunu bildirdiler, ancak bu çalışma özellikle SUID’e bakmadı.

Ramirez ve meslektaşları yeni çalışmaları için 2015’ten 2019’a kadar Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ve Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi tarafından kaydedilen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm canlı doğumların verilerine baktılar. 28. gebelik haftasında veya sonrasında gerçekleşen 18.857.694 canlı doğumdan 16.545 bebek aniden ve açıklanamayan bir nedenden öldü.

Obeziteli annelerden doğan bebeklerde SUID oranları, normal kilolu annelere göre istatistiksel olarak anlamlı, doza bağlı bir şekilde artmıştır. SUID için ayarlanmamış mutlak riskler, normal kilolu anneler için 1000 doğumda 0,74 vaka, 30 ile 35 arasındaki BMI’lerde 0,99 vaka, 35 ile 40 arasındaki BMI’lerde 1,17 vaka ve ≥ 40 BMI’de 1,47 vaka olmuştur.

Araştırmacılara göre, anne yaşı, ırk, etnik köken ve eğitim düzeyi ayarlandıktan sonra, obezite düzeyi en yüksek olan kadınlarda SUID vakası için ayarlanmış oran 1,39’du (95% CI, 1,31-1,47).

Araştırmacılar, çalışmanın maternal obezite ile SUID arasında bir ilişki ortaya koymuş olmasına rağmen, bu bağlantının temelinin hala bilinmediğini belirtti. Bağlantı için bir olasılık, obezitenin obstrüktif uyku apnesi riskini artırması ve bunun da aralıklı hipoksiye yol açabilmesidir. Bu da, oksidatif strese neden olur ve bu da muhtemelen fetüs üzerinde etki yaratarak bebekte SUID’e yol açan etkilere neden olabilir.

Boston’daki Massachusetts Genel Hastanesi ve Harvard Tıp Fakültesi’nden Jacqueline Maya, MD; Marie-France Hivert, MD, MMSc; ve Lydia Shook, MD’nin eşlik eden bir başyazısı, SUID’in yüksek maternal BMI’den doğrudan etkilenmesinin muhtemel olmadığını, bunun yerine iltihaplanma, insülin direnci ve anormal lipid metabolizması gibi obeziteyle ilişkili metabolik endişelerden etkilendiğini öne sürdü. Epigenetik de bir rol oynayabilir, diye belirttiler.

“Gebelik öncesi obezite ile SUID arasındaki ilişkiye dair bu çalışmanın kanıtlarının, bilimsel ve tıbbi camianın, hiçbir ailenin deneyimlememesi gereken yıkıcı bir komplikasyon olan SUID’e yol açabilecek biyolojik, sosyal ve davranışsal faktörlerin karmaşık etkileşimini daha iyi anlamaları için harekete geçme çağrısı olduğuna inanıyoruz” diye yazdı başyazının yazarları.

Ramirez, SUID’de genetik gibi kontrol edilemeyen birçok faktörün bulunduğunu belirterek suçluluk duygusuna kapılmamanın önemini vurguladı.

“Bir bebeğin sizin obez olmanızdan dolayı öldüğünü söylemekten çok uzağız; bu ebeveynler için önemli bir mesaj,” dedi. Bunun yerine, daha hedefli müdahalelere izin verebilecek daha fazla mekanizmayı açıklamak için bu yeni araştırmayı kullanmak önemli olarak görüyor: “Eğer bunun örneğin uyku apnesinden kaynaklandığını keşfedersek, bunu önleyebiliriz.”

Araştırmacılar herhangi bir çıkar çatışması bildirmediler.

RE Natowicz, Amerikan Kalp Derneği, Fermilab ve Symmetry gibi çeşitli kuruluş ve yayınlarda çalışmış bir bilim ve tıp yazarıdır.